Esat KORKMAZ
(YASAKLI KÜLTÜRLERDE/KIZILBAŞLIKTA)
TEOLOJİNİN SIRRI ANTROPOLOJİDİR [3]
Bâtınî İnanç Neden Değil Sonuçtur
Bâtınî inanç, neden değil “sonuçtur”: İnancın kuralları, düşünülerek ve deneyim yapılarak “Tanrı’nın bedeninden” derlenir. Çünkü inanç kuralları, Tanrı’nın bedeninde “gizlidir”. Tanrı’nın bedeni somutlar dünyasıdır. Somutlar dünyasında “bilinç akımı” denilen şey, bedenden bedene ya da nesneden nesneye “akan” şeydir; “inanç akmaz”, inanç “akan bilincin sonucudur”; o nereye “koşarsa” inanç da oradadır. Ortodoks dinlerde, tümüyle nesnel bir çalışma yapabilmenin olanaklı olmadığını bilmemiz gerekir. Nesnel çalışma yapılamıyorsa ruhlar “uyanmaz”; ruhlarımızın uyanması için düşüncemiz-inancımız etimizin eyleminin “gerekçesi” olması gerekir; ancak böylesi bir durumda, yani “maddi” yanımızla bağlantı kurulduğunda ruhlarımız “uyanır”. Ruhumuz bedenimiz, bedenimiz ruhumuz için bir “zil” sesidir; ötesinde birbiri için “berekettir”. Embriyon halindeyken doğmayı diledin, bu aslında Sessiz-Tanrı’nın “isteği” idi; dileğin gerçekleşti doğdun; bu da Sessiz-Tanrı’nın “buyruğu” idi. Yol doğumunda, “anne karnına dönmeyi, ağızdan doğmayı” diledin; bu Konuşan-Tanrı’nın “isteği” idi; isteğin gerçekleşti doğdun; bu da Konuşan-Tanrı’nın “buyruğu” idi. (23)
Bu yolla Kızılbaşlık “inancı” insanın insana, çevreye, doğaya, topluma “saygısına, sevgisine” ve Tanrı’ya “aşka”(24)dönüştürürken “dini”, insanın ve doğanın “bilgisine” çevirdi. Âşık Hüdâi, bu durumu ne güzel açıklıyor:
Ben âşığım meşrebimi sormayın/ Meşrebim aşk mezhebim aşk dinim aşk/Aşkım inancımdır ayrı görmeyin/İnancım aşk imanım aşk yönüm aşk (25)
Kızılbaşlıkta, insanın aklının ve doğanın aklının eğilimleri ya da sonuçları “inanç eğilimleri” ya da “inanç kuralları” olarak algılandığı için inancın ne olduğu, inanç yükümlerinin neler olacağı ancak “düşünülerek” keşfedilebilir; bu keşif kendini “ruhun uyanması” biçiminde dışa vurur. (26)
Demek ki inanç olgusu bir “keşif” olgusudur; doğal olarak Tanrı da “düşünme” yoluyla keşfedilip bilince-inanca taşınacaktır.
Açıkladığımız nedenlerle “teolojinin sırrı antropolojidir” diyenlerin, “düşüncelerini aşan inançları olamaz”; tersinden söylersek inançlarının, “düşüncelerinin nesnel sınırlarını aşma yeteneği/olanağı” yoktur. Doğal olarak “teolojinin sırrı antropolojidir”, diyenler; doğaya, insana ve insanın bilme yetisine yöneldiler. “Doğanın aklı” ve“insanın aklı” üzerinde yapılanarak “âdil toplum” tartışmaları kapsamında, ezilenleri “esenliğe” çıkartacak sınıfların-özel mülkiyetin ve devletin olmadığı bir “kâmil toplum” tasarımını geliştirdiler.
Fazla lafa gerek yok: Sonsöz İbreti’nin:
Bir Şah olsam hükmeylesem cihana/Kilise, mescidi yıkar giderdim/Okullar yapardım bütün insana/Cehaleti kökten söker giderdim
Fabrikalar kurar idim her yerde/İkiliği kovar idim bu serde/Ayrı gözle bakmaz idim bir ferde/Cihana bir gözle bakar giderdim
Gerçek insanları bilirdim Allah/Ondan gayrisine tapmazdım billâh/Ne Kâbe kalırdı ne de Beytullah/Yerine bir arpa eker giderdim
İnsanlıktan başka olamazdı cennet/Yok olurdu İsa. Musa, Muhammet/Kalkardı dünyada mezhep, tarikat/ Dinlerin bağını çözer giderdim
Bir olurdu zengin fakir her zaman/Çaresiz dertlere olurdum derman/Ne gâvur kalırdı ne de Müslüman/ Tümünü bir yola çeker giderdim
Gece gündüz çalışırdım millete/Bir faydalı kul olurdum elbette/Bir ırmak olurdum Güneş’ten öte/Yeni fezalara akar giderdim
O günü görseydim yüzüm gülerdi/Dünyada insanlar bayram ederdi/Ne bir silah ne bir atom kalırdı/Bir ulu deryaya döker giderdim
İbreti der varlığımız bitmezdi/İnsanoğlu yanlış yola gitmezdi/Ayrı gayrı devlet icap etmezdi/Dünyaya bir bayrak diker giderdim.(*)
(*)İbreti(1920-1976). Sarız’ın Kırkısrak köyünde doğdu. Asıl adı Hıdır Gürel’dir. Geçmişi Akçadağ’dan göçen bir aileye dayanmaktadır. Âşıklık geleneğinin yoğun olduğu bir aile ve yörede büyüdü. İlk deyişleri köylerine gelip giden dedelerden öğrendi. Zaman içinde cemlerde dinlediği dede ve zâkirlerden öğrendikleriyle de bilgisini pekiştirdi. 18 yaşında evlendi. Askere gidinceye dek ayakkabı tamirciliğiyle geçimini sürdürmeye çalıştı. Askerlik dönüşü Afşin’e giderek birkaç hafta içinde terziliğe ilişkin temel bilgileri kavrayarak Sarız’da terzilik yaptı. Bağlama çalmayı bu dönemden sonra öğrendi ve sürekli okuyarak kendini geliştirdi. Yaşamının zorluğu nedeniyle İbreti mahlasını kullanmaya başladı. Terziliğin dışında madencilik, bağlama yapımcılığı, diş çekmek, fotoğrafçılık gibi çeşitli işlerle geçimini sağladı. Fotoğrafçılık işini önce Sarız’da sonra Elbistan’da sürdürdü. Bu dönemde Alevilere yönelik birtakım saldırılardan dolayı işyeri tahrip edildiğinden yeniden Sarız’a, sonra da İstanbul’a yerleşti.
(1)“İnanç araştırması yaygın olarak teoloji araştırması ile sınırlı düşünülse de teoloji, inanç araştırmasının boyutlarından sadece biri olarak düşünülebilir. Zira inanç ve inanma üzerine araştırmalar, epistemolojinin temel araştırma konularından biri olduğu için bu kapsam içinde düşünülmesinde ve bu araştırmanın teoloji ile sınırlandırmadan ele alınmasında yarar gözüküyor. Spinoza epistemolojik olarak nadiren vurgu yaptığı inanç araştırmasının teolojik boyutunu politik görüşleriyle birlikte geliştirir ve bu iki araştırma alanını da doğa araştırmasının altına yerleştirir. Teolojinin konusu olarak inanç kavramının dışında gerçek inancı ise şöyle tanımlar: ‘Gerçek inanç, gerçek bilgiye götüren ve bizi gerçekten sevilebilir olan şeylere karşı uyanık tuttuğu için iyidir.’ Diğer taraftan teolojinin konusu olarak inanç ise bunun aksine gerçekliğin bilgisinin yoksunluğundan ileri gelir.”(Felsefelogos; İnanç; Yıl: 16; Sayı: 45; 2012/ 2; s, 49); “Bu nedenle teoloji, nesnesi olmayan bir bahistir. Darwin, kutsallığı bu anlamda bitirdi, sadece maymunlar hususunda değil.”(Eagleton, Terry; Tatlı Şiddet/ Trajik Kavranı-Çeviren: Kutlu Tunca-; İstanbul- 2012; s, 158); “Dinin içeriğinin ve nesnesinin tamamen insani olduğunu, teolojinin gizinin antropoloji, tanrısal özün insani öz olduğunu kanıtladık. Ancak dinin içeriğinde insanlık bilincine yer yoktur; o daha çok insani-olana karşı koyar ya da en azından içeriğinin insani olduğunu itiraf etmez… İnsan, başkasının fedakârlıkta bulunarak kendisine yaptığı iyilik için tanrıya şükreder. İyilik yapan kişiye ettiği teşekkür sadece sahte bir teşekkürdür, onun için değil tanrı için geçerlidir… Hıristiyanlık, hiç olmazsa günümüzde, artık tanrıya kanlı kurbanlar sunmuyorsa…, bu sadece, duyusal yaşamın artık en büyük servet sayılmamsından kaynaklanır. Buna karşılık tanrıya, ruh, zihniyet kurban edilir, çünkü bunlar daha önemli sayılır…”(Feuerbach, Ludwıg; Hıristiyanlığın Özü(Çeviren: Oğuz Özügül); Say Yayınları; İstanbul- 2008; s, 341-344)
(2) Aktaran Tekin Arif; Bilinmeyen Yönleriyle Kur’an; Berfin Yayınları; İstanbul- 2012; s, 5
(3) Benjamin Walter; Brecht’i Anlamak-Çev.: Haluk Barışan-Güven Işısağ-; Metis Yayınları; Dördüncü Basım; İstanbul- 211; s, 8
(4) Ceylan Yasin; Dindarlık ve Kişilik; Radikal İki; 27.05.2012; s, 9;“Dinin ve diğer dünya görüşlerinin sebep olabildikleri en büyük tehlike, bunlara inanan ve bağlanan kişilerin insaniyetini tüketmesidir..... Kutsal bir hamle yapayım diye insanlığını inancına vakfeden kimse, sonuçları çok vahim olan bir teşebbüste bulunmuştur.... ‘mutlak’ olanı ve ‘mükemmel’ olanı buldum sevinciyle insaniyetini, imanı ile kapatırsa, geriye kalan ömrü süresince tekâmülünü durdurmuş olur..... Tekâmülden kendisini, kendi eliyle alıkoyan dindarın diğer vahim olan tavrı, kendisi gibi inanmayan ve yaşamayanı, hakikatten ve erdemlilikten uzak görmesi ve onu ötekileştirmesidir. Bundan daha vahim olanı, bu ötekileştirdiği insanlara adaleti, insafı ve saygıyı esirgemesidir..... İnsaniyetini imanıyla özdeşleştiren inançlının, inançlarını revize etme imkânı kalmamıştır....”
(5) Rowland, Christopher (Editör); Kurtuluş İdeolojisi/Gerald West/İncil ve Yoksullar: Teolojiyi Uygulamanın Yeni Yolu -Çev.: M. Fatih Karakaya ve Sevinç Altınçekiç-; Ayrıntı Yayınları; İstanbul- 2011; s, 156
(6) Rowland, Christopher(Editör); Kurtuluş İdeolojisi/Giriş: Kurtuluş Teolojisi-Çev.: M. Fatih Karakaya ve Sevinç Altınçekiç-; Ayrıntı Yayınları; İstanbul- 2011; s, 20)
(7) Rowland, Christopher(Editör); Kurtuluş İdeolojisi/Shadaab Rahemtulla/ İslami Kurtuluş Teolojisi -Çev.: M. Fatih Karakaya ve Sevinç Altınçekiç-; Ayrıntı Yayınları; İstanbul- 2011; s, 146; “Kur’an’ın toplumsal adalet vurgusu üzerine inşa edilen İslami kurtuluş teolojisi, söylemin öznesini merkezden toplumun ihmal edilmiş sınırlarına kaydırmayı amaçlar... İslami kurtuluşçular, özellikle feministler, Kur’an’daki tevhid kavramının da üzerinde durmuş ve Allah’ın birliğinin, cinsiyet, sınıf ve ırk gibi hiyerarşilerle bölünmemiş bir biçimde insanlığın da birliğini gerektirdiğini öne sürmüşlerdir.”
(8) Rowland, Christopher(Editör); Kurtuluş İdeolojisi/Shadaab Rahemtulla/ İslami Kurtuluş Teolojisi -Çev.: M. Fatih Karakaya ve Sevinç Altınçekiç-; Ayrıntı Yayınları; İstanbul- 2011; s, 147
(9) Özcan İsmail; Marx’tan Gökten İnmemiş Bir Kutsal Kitap; Kapital; Radikal Kitap; 23 Mayıs 2012; s, 17
(10) Rowland, Christopher(Editör); Kurtuluş İdeolojisi/Denys Turner/Marksizm, Kurtuluş Teolojisi ve Olumsuzlama Tarzı-Çev.: M. Fatih Karakaya ve Sevinç Altınçekiç-; Ayrıntı Yayınları; İstanbul- 2011; s, 226-227
(11)“Batı düşüncesinde Tanrı’nın ölümünü ilan ederken Nietzsche’nin amacı, aslında insana, insan bedenine yer açmaktı. ...., bu boşluğu insanın kendisiyle doldurmayı, Tanrı’dan boşalan yere insanı koymayı öneriyordu.” (Daldeniz Elif; Zerdüşt: Tiksinti Duymayan İnsan; Cogito; Üç Aylık Düşünce Dergisi; Yapı Kredi Yayınları; İstanbul- 2001; Sayı: 25; s, 253)
(12) “ ‘İnsanı ilgilendiren dünyayı yalnızca biz yaratmışızdır’, der Nietzsche. ‘Ne yazık ki’, diye sürdürür sözlerini, ‘dünyanın yaratıcısının biz olduğumuzu hep unuturuz’. Bu dünyanın yerine başka ve aşkın bir dünya yaratılmış olduğunu, insanlığın öteki dünyayı gerçek, içinde yaşadığı dünyayı ise sahte kabul ederek çağlar boyu günlerini boşa geçirdiğini ileri sürer.” (Daldeniz Elif; Zerdüşt: Tiksinti Duymayan İnsan; Cogito; Üç Aylık Düşünce Dergisi; Yapı Kredi Yayınları; İstanbul- 2001; Sayı: 25; s, 254)
(13) “: Zira ‘bedenin düşüncesi Allah’a düşmanlıktır’, ... ‘Allah’ın şeraitine itaat etmez, hem de edemez.’ Bu yüzden, bedensel olanın yanında yer alanlar, Tanrı’ya düşman olmaya devam edecekler ve devam etmeliler.” (Anidjar Gil; Düşmanın Tarihi/ Yahudi, Arap(Çeviren: Timuçin Binder); Ayrıntı Yayınları; İstanbul- 2012; s, 43)
(14)“Yakından bakıldığında tanrıdaki iki ilke neye indirgenir? Bu ilkelerden biri doğaya, en azından kendi gerçekliğinden çıkarılmış, senin tasarımında varolduğu gibi bir doğaya, öteki de tine, bilince, kişiliğe indirgenir. Sen tanrıya onun yarısına göre, onun arka ve ters yüzüne göre değil, … sadece tini, bilinci gösteren ön yüzüne, çehresine göre tanrı dersin:… Böylece burada, tanrıdaki iki ilkeye ilişkin gizemci öğretide, gerçek nesne patoloji, tahayyül edilmiş nesne teoloji olur; yani, patoloji teoloji haline getirilir. …; bizim görevimiz teolojinin, kendisine gizli kalan, içrek bir patolojiden, antropolojiden ve psikolojiden başka bir şey olmadığını…göstermektir. …..” (Feuerbach, Ludwıg; Hıristiyanlığın Özü(Çeviren: Oğuz Özügül); Say Yayınları; İstanbul- 2008; s, 134-135)
(15) “... bilginin varlığı, bilgi tarafından ölçülemez; şu halde felsefenin birinci adımı, şeyleri bilinçten defetmek ve onunla dünya arasındaki gerçek ilişkiyi yeniden kurmak, yani, bilincin dünyayı konumlandıran bilinç olduğunu göstermektir....”(Sartre, Jean-Paul; Varlık ve Hiçlik/Fenomenolojik Ontoloji Denemesi(Çevirenler: Turahan Ilgaz-Gaye Çankaya Eksen) İthaki Yayınları; İkinci Baskı; İstanbul- 2009; s. 26)
(16) “Felsefi düşünceye adım atılır atılmaz; bilinçten önce ne vardı?, diye sorulur: Yanıt hazır gibidir; bilinçten önce var olan şey, karanlık enerji durumunda bulunan bir varlık doluluğudur, yani doğa olmayan doğa doluluğudur; öyleyse bilinç, varlık olmak isteğinin bir nedenidir. Varlık nesnel ise bunun nedeni de nesneldir: Nesnel şeyler, nesnel sonuç üretir. İsteğin nedeni içte olduğuna göre varlık, içten yönetilir. İçten yönetilme tasarımı, bir içkinlik felsefesi geliştirmiştir. (Korkmaz, Esat; Kızılbaş Aydınlanma; Demos Yayınları; İstanbul- 2011; s. 11); “... felsefe tarihinin en gelişkin içkinlik düşüncesine varır Spinoza. İçkinlik, evrenin dışında aşkın bir tanrıyı reddeden bir anlayış değil sadece; her bir şeyin, genel ve yargılayıcı söylemlerin tahakkümünden kurtulması, yalnız kendi tekil varolma çabasıyla görünür olmasıdır..”(Spinoza-Blyenbergh/ Kötülük Mektupları (Yayına Hazırlayanlar: Alber Nahum-Gaye Çankaya, Çeviri: Alber Nahum); Norgunk Yayıncılık; İstanbul- 2008; Sunuş: s. 25)
(17) “Yalan da doğru da dünyada ispat olur; dünyada kendini ispat etmeyen lâ mekândır, mekânsızdır. Allah’ın mekânı dünyadır, bu nedenle dünyanın her tarafında hazır ve nazırdır. Hazır olan kendini insanlarla ispat eder ve Allah’ın ispatı da insanlardır. İnsanlarda ispat olmayan lâ mekândır.” (Başköylü Seyyid Hasan Efendi; Hakk’ın Emri Rızası(Yayına Hazırlayan: Hüseyin Boy); Yurt Kitap-Yayın; Ankara- 2007; s, 184)
(18) Korkmaz, Esat; Hiçlik Defteri-II-; Anahtar Kitaplar Yayınevi; İstanbul- 2009; s. 15)
(19) “Özdeğin ille de görünür niteliklerle varlaşması gerekmez. Sonsuz uzayda, görülür niteliğinden yoksun özdek kümeleri, açıkçası görünmez özdek, yeni özdek kümelerinin oluşumunu sağlar.... Uzayın derinliklerinde, bütün evrene yaygın görülmeyen enerji, enerji özdekleri vardır. Sonsuz uzayda enerji(ışık) olarak kullanılan özdek yitimini karşılamak üzere, bu ışımasız özdeksel enerjiden sonsuz boşluğa yeni özdek yığınları sürülür. Demek, ışımasız özdek bilinen özdeğe dönüşür...” (Ergüven, Abdullah Rıza; Evrenbilim ve Tanrı Kavramı; Berfin; İstanbul- 2000; s. 19)
(20) Korkmaz, Esat; Anadolu Aleviliği; Berfin Yayınları; İkinci Baskı; İstanbul- 2008; s, 62
(21) “ ‘Züht’ makamlarını ilk sınıflandıran kişinin İbrahim olduğu söylenir. Dokuzuncu yüzyıldan sonra sık sık görüldüğüne göre, üçlü ayrım daha sonraki bir kaynaktan çıkmış olmalı; bu ayrım şöyledir: a) terk-i dünya, b) terk-i ukbâ(...), c) terk-i terk.” (Schimmel, Annemarie; İslamın Mistik Boyutları(Çeviren: Ergun Kocabıyık); Kabalcı Yayınevi; İstanbul- 2001; s, 51)
(22) Daha geniş bilgi için bkz.: Korkmaz, Esat; Kitap/ Yol Rehberi/ Gülbanklar-Erkânlar; Demos Yayınları; İstanbul- 2009; s, 90-91-92)
(23) Daha geniş bilgi için bkz.: Korkmaz, Esat; Kan Dolambacında Saklambaç Oynayanlar ya da Aydın Düşmanlığını Yol’un Gereği Sayanlar; Serçeşme Dergisi; Sayı: 43; İstanbul- Haziran/ 2008; s, 6-7)
(24) “Aşk sözünü muhtemelen ilk kullanan Nuri, ‘muhip, aşkından zevk alırken âşık araya mesafe koyar’, diyerek kendini savunmuştur. Bu terim, onunla ilâhi hayatın iç devinimlerini -…- açıkça dile getiren Hallac’a miras kaldı ve Fahrüddin Irakî, şiirsel olarak kelime-i şahadetin sözlerini lâ ilâhe illâl-aşk(aşktan başka Tanrı yoktur) diye değiştirinceye kadar(…) sonraki sûfi düşüncesini kesin olarak etkilemiştir.”(Schimmel, Annemarie; İslamın Mistik Boyutları(Çeviren: Ergun Kocabıyık); Kabalcı Yayınevi; İstanbul- 2001; s, 143); “Aşktan başka tanrı yoktur ve Ali aşkın velisidir(lâ ilâhe illâlaşk, aliyyun veliyulaşk).... aşk, bir ‘insanlaşma ortamı’dır; orada insan kendini bulur, keşfeder. Başkasına -bu başkası Tanrı’dır- ulaşmanın yollarını arar bulur. Aşk, insan olabilmek için gerçek bir ‘kaçınılmazlıktır’; kendini ve dünyayı yeniden kurmaya çalışan insan için zorunlu bir etkinliktir. Ruh ve beden bütünlüğünden daha geniş ve çerçeveli olarak algılanan tanrısal bütünlüğe ulaşmaktır. Aşk, gerçek bireyden ‘dünyaya açıldığımız’ yerdir: Bu anlamda ‘eşiktir.’” (Korkmaz, Esat; Serçeşme Dergisi; Sayı: 35; İstanbul- 2007)
(25)Âşık Hüdâi; Bütün Evren Semah Döner(hzl.: Celal Kılıç); Altıncı Baskı; Güldikeni Yay; Ankara.- 1998; s. 16)
(26)“Heiler her fırsatta Friedrich von Hügel’in, ‘ruh maddi şeylerle bağlantı kurduğunda uyanır’, saptamasına gönderme yapmaktan hoşlanırdı. Bu, en yüce manevi tecrübenin duyusal bir nesne… tarafından harekete geçirilebileceğini ifade eder…” (Schimmel, Annemarie; Tanrı’nın Yeryüzündeki İşaretleri(Çeviren: Ekrem Demirli); Kabalcı Yayınevi; İstanbul- 2004; s, 13)
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.02.2016
28.11.2016
23.11.2016
16.11.2016
12.11.2016
4.01.2016
1.01.2016
12.08.2016
4.02.2016
29.07.2016